SÖZ; ATATÜRK VE CUMHURİYET İLE KALACAĞIZ LEVENT KIRCA… Hasan Uğur Epirden

Fotoğraf, 13.10.2016 günkü SÖZCÜ gazetesi, Sayın Uğur Dündar’ın köşesinden alınmıştır…

 

Duyarlı gerçek aydınlar, sanatın içine tüküren ucubelerin aksine gerçek aydın sanatseverler büyük mizah ustası, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Devrimci dostum Levent Kırca’nın aramızdan ayrılıp, ebediyete intikal edişinin 1. yıldönümünde onu saygı, özlem ve rahmetle andılar…

Hoşgörünün yok olduğu, eleştirilere tahammülsüzlüğün kin ve nefretle intikam duygularına dönüştüğü bir dönemde o engin mizah yeteneğiyle cesurca ele alıp hicvettiği çarpıklıkların ve kahramanlarının hep hışmına uğradı, heykeli dikilmesi gereken bir aydın sanatçı olmasına rağmen sanatı yasaklandı, adliye koridorlarının müdavimi oldu, hapis istemiyle yargılandı, sanatı ve ekmek parası engellendi… Verilen “Devlet Sanatçısı” ünvanı hayasızca geri alındı, itibarsılaştırmak için ellerinden ne geliyorsa uyguladılar… Zulmün en acımasızını kalleşçe yaptılar… Yoksulluğa mahküm ettiler… Çirkin iftiralarla ölümüne yol açan hastalığa davetiye çıkardılar, çabuklaştırdılar…

Onunla 70’li yılların sonuna doğru tanışmıştık…

Zincirlikuyu’da borç harç kiraladığı bir salonda tiyatro yapıyordu…

İsmini “HODRİ MEYDAN” koymuştu…

Cadde üzerinde bir binanın çatısına 5 x 10 metre bir tabela dikmişti…

Gelen geçen o tabelayı konuşur olmuştu…

Zira “HODRİ MEYDAN” tabelası ters konulmuştu…

Millet ustanın bu ince zekasının eseri olan bu tabelanın tersliğini günlerce hatta aylarca şaşkın (!) tabelacıya yormuşlardı… Okullarda, iş yerlerinde, stat ve salonlarda, evlerde sokaklarda o kadar çok konuşuldu, dalga geçildi ki, başka birisi servet harcasa bu denli reklamını yapamazdı…

O günlerde menajerlik hayatımın startını veren Türk Pop Müziğimizin öncüsü, ilk kilometre taşı sanatçım Erol Büyükburç‘un “Dünden Bugüne” konserini organize etmek için yer arıyordum…

Hiç unutmam, o kadar çaresizdim ki, tek çözüm yaklaşık 600 kişilik HODRİ MEYDAN salonuydu…

Levent‘i ziyaret ettiğimde sahnede, elinde fırça dekor boyuyordu…

Çaylar söylendi, pideler sipariş edildi…

Karnımızı doyurduktan sonra ben de elime bir fırça alıp, ona eşlik ettim…

Bu arada derdimi de ufak ufak çıtlatıyordum…

Salon senin !…” dediğinde ona nasıl sarıldığımı, hatta kucaklayarak ayaklarını yerden kestiğimi dün gibi hatırlıyorum...

Paraya en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde benimle salon kirası konuşmadan, “Hele bir organizasyonunu tamamla da…” diye başlayan içimi ısıtan cümlesi sonrasında “DÜNDEN BU GÜNE EROL BÜYÜKBURÇ…” adı altında cuma suare, c.tesi matine/suare, pazar suare olmak üzere arka arkaya 4 konser yaptım… Tabii ki her ne kadar verdiğimi alçak gönüllüğüyle fazla (!) bulduysa da bana bağışladığı o olanağı suistimal etmediğimi düşünüyorum…

Işıklar içinde ol Levent…

UNUTULMAYACAKSIN !…

SÖZ; ATATÜRK VE CUMHURİYET İLE KALACAĞIZ…

CANIMIZ PAHASINA OLSA BİLE…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s