DEV PROJEYDİ AMA… / Hasan Uğur Epirden

Türkiye’nin ilk müzik menajeri olarak bana “Pop Müziğimizde gelmiş geçmiş en büyük konser sanatçıları kimdir? …” diye soracak olursanız, tereddüt etmeden ve de ayırım yapmadan BARIŞ MANÇO ve CEM KARACA derim…

İkisinin de menajerliğini ve solo konserlerini (512 Konser Barış ile 37 konser Cem ile…) yapma onurunu taşıyan biri olmam dolayısıyla sakın bu cevabı vermemde bir duygusal bağ aramayın lütfen…

O dönemleri yaşamış olan herkes bu cevabı verir…

İkisi de zaman zaman birbirlerini kıskansalar da, hiç bir zaman birbirlerine karşı saygıları ve dostlukları bozulmamıştır…

Ancak iş konser konusuna gelip, dayanınca, sıkı rakiptiler… Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti gibi bir şeydi bu… İkisinin de konserlerinin biletleri günler önce bitiyor, karaborsaya düşüyordu… Bir ara stat önündeki karaborsacılar konser verdiğimiz sinemalara dadanmışlar, resmen illegal bir sektör oluşturmuşlardı…

Bir gün iki sanatçımı da Moda’nın ünlü çay bahçesi “Kemal’in Yeri”nde bir bahaneyle bir araya getirdim… Bir sürprizim vardı onlara… Ama nasıl karşılayacaklarını da doğrusu çok merak ediyor, heyecanlanıyordum…

Demli çaylarımızı yudumlarken, keyifli bir muhabbetin ortasında, “Tam zamanı…” dedim ve planımı masanın üzerine yatırdım…

İkinizin de müthiş seyirci potansiyeliniz var? … Gelin, Spor ve Sergi Sarayı’nı (Şimdilerin Lütfü Kırdar Kongre Merkezi) kiralayayım… Bir potanın (Basket potası) altına Moğolları, diğer potanın altına da Kurtalan Ekspresi koyalım… Cem, bir sen söyle, Barış bir sen söyle… Finalde de ikiniz Aşık Veysel söyleyip, kol kola final yapın? … Ben de afişleri asar asmaz bir keratalık yaparım, kimin daha güçlü ve iyi olduğu konusunda ortalığı kızıştırırım, ha ne dersiniz ? …”

İkisi de bir an, elleri silah kabzalarının üzerinde, Teksas kovboyları gibi birbirlerini sert bakışlarıyla gayri ihtiyari süzdüler…

Aynı anda, “Tamam, varız ya! …” dediler…

El sıkıştık ayrıldık, eve koşup heyecanla uzman hesapları (!) yapmaya başladım… Hatta sokak afişleri ve gazete ilanları ile röportaj/haberleri kafamda tasarlamaya başladım…

KİM DAHA BÜYÜK ?…” diye hince bir konsept düşünmüştüm…

Meşhur “Moda Tribünü”nü ve solundaki tribünleri altlı üstlü (balkonlarıyla) modalı olmaso sıftıyla Barış Manço‘ya, solundaki ve karşı pota arkasındak tribünleri de altlı üstlü Cem Karaca‘ya tahsis edecektim… 2500’er portre bayrağın da siparişini verme kararı almıştım…

Sonra ne mi oldu…

Biri ertesi gün yan çizdi…

Kim mi? … Niçin mi? …

Onlar da bana kalsın? …

Hayatımda çok arzu edip de gerçekleştiremediğim, seyirci rekorlarının kırılacağı, Cumhuriyet tarihinin belki de en büyük konseri olacak bu proje gerçekleştiremediğim unutulmaz anılarım arasında yerini aldı…

Paylaşacağım düşüncem, ikisinin de birbirlerine kolay kolay üstünlük sağlayamayacakları yani galip gelemeyeceğiydi… Uzatmalarda da, penaltı atışlarında da…

Işıklar içinde yatsınlar…

Yerleri hiç bir zaman doldurulamayacak! …

Bundan dolayıdır ki sahneler gözümde öksüz !…


Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s