KURU KÖPEK MAMASINDA SON NOKTA… Hasan Uğur Epirden

Başta kedi ve köpek olmak üzere dünyayı paylaşmakta olduğumuz, yaşamımızın birer parçaları olan hayvan dostlarımızın bizlere anlatamadıkları, kronikleşmiş en önemli sıkıntılarını müsaade ederseniz bu yazımda onlara elçilik ve tercümanlık ederek sizlerle paylaşmak istiyorum…

Özellikle sokak hayvanlarının bugün en büyük problemleri beslenme, yani gıda sorunlarıdır… Büyük çoğunluğumuz bilmeyerek, iyilik yaptığımızı zannederek onlara ne denli kötülük yaptığımızın farkında değil ?…

Bizler, elimizdeki maddi olanakların izin verdiği oranda lezzetli, besin değeri yüksek, doğru ve yerinde gıdalar almak için çaba sarf ederken kaçımız bu hassasiyeti ve inceliği dostlarımız için de düşünmekte ?…

Bugün, ticari bir sanayi dalı kulvarında büyük çoğunluğu, gerekli kriter ve kontrollerden, gözlerimizden ırak, merdiven altı ve bodrumlarda (!) üretilen kedi ve köpek mamasında, bir çok aykırılık, sahtekarlık, hile yüzünden dostlarımız bırakınız sağlıklı beslenmelerini, hayatları bile sırf bu yüzden daimi bir tehlike altındadır…

Bu konuda endişeyle incelediğimde ortaya çıkan tablo içler acısıdır, seyirci kalmak hiçbirimize yakışmamaktadır…

Bu konuda üzerlerindeki görevi, baştan sağma, tamamen ucuza endeksledikleri bir yolla, böbürlenerek, “Dostlar alışverişte görsün” mantığıyla yapan çoğu belediyelere sessiz kalmamamız, aşağıdaki konularda takipçisi olmamız sadece dürüstlük ve hassasiyet ilkemiz değil, dostlarımıza karşı temel vazifemiz olmaldır…

1) Belediyeler ihalelerinde maddi şartları ön plana alarak, barınaklar için ucuzculuk zihniyetiyle, son derece adi veya bozuk mamalar almaktadırlar…

2) Teknik şartnameler son derece basit, konuya uzak insanlar tarafından lakayitçe hazırlanmaktadır. Analizler yetersizdir !…

3) İş yapmış gibi gösterilmek için 50­-60 Sayfa hazırlanan ve içeriği boş maddelerle doldurulmuş, iyi bir mama almayı hedeflemekten ziyade keyfi olarak firma elemek için düzenlenen (!) bu şartnameleri ve ihale şartlarını anlayabilmek, dürüstlüklerinden şüphe etmemek mümkün değildir…

Siz ihaleye girmek için noktasına virgülüne kadar yazdıklarınıza dikkat etmeniz gerekirken, ihale şartnamesini hazırlayanlar, açlık sınırında can çekişen hayvanlar için iyi bir mamayı nasıl ucuza alabiliriz düşüncesinin aymazlığı içerisindedirler ?… 

4) Ne yazık ve acıdır ki, Belediyeler mama piyasanın çöplüğü olmuş durumdadır… 

Doğru dürüst bir analiz yapılmamaktadır…

Firmalar mal ile birlikte kendi analizlerini (!) göndermektedirler ?…

Oysa bu konuda düzgün bir analiz resmi bir akredite laboratuvarda bizzat belediyeler tarafından yapılmalıdır…

İstenilen kriterler komiktir?…

Bu kriterlere göre bozuk mamalar da alınır, bayat mamalar da alınır, hatta bayat ekmek de alınabilir?…

Zaten bazı firmalar piyasada satılamayan bozuk ve bayat mamaları tüketmenin yolunu belediyeler sayesinde (!) bulmuş durumdadırlar… 

Diğer bir değişle, belediyeler bu gibi firmaların besleyicileri ve kurtarıcıları olmaktadırlar ?…

5) İhalelerde dönen dolaplardan kafalarını kaldırıp, biraz da sokaklardaki, barınaklardaki canların çıkarlarını, sağlıklarını ve hayatlarını düşünen yoktur…

6) Bir de bu ihalelerdeki gizlilik, en saf düşünce yoğunluğunda bile beraberinde kuşku, kaygı ve illegal çağrışımlara davetiye çıkartmaktadır…

Bir önceki ihaleyi hangi firma almış, nasıl bir ürün teslim etmiş, hiçbir belediyeden öğrenilememektedir ?…

Bu gizlilik duvarının sebepleri nelerdir, kuşku ve kaygı yaratmaktadır ?… Barınaktaki canlar için neler yapılmış, neler yapılması planlanmakta açıklanmamaktadır…

Bu sanki bir devlet sırrıdır ?…

Neyi, kimden niçin saklıyor, gizliyoruz ?…

Neden şeffaf olamıyoruz ?…

Neden kaçıyoruz ?…

Oldkça düşündürücüdür…

Yapılması gerekenleri, alınması beklenen tedbirleri açık ve net olarak, kısaca şu şekilde sıralayabilirim…

* İhale şartnameleri saçma sapan maddelerle maksatlı olarak doldurulacağına, geçekten iyi ve ekonomik bir mama almak için ülkemizdeki önde gelen mama üreticileri ile bilgi alışverişi yapılmalı, aynı masaya oturulmalı ve amacı iyi mama almak olan sade ve net şartnameler hazırlanmalıdır…

* Belediyeler, Belediye Başkanları… Sizlere teker teker soruyorum ve cevap istiyorum !… Sizler ihale uzmanları mı yetiştiriyorsunuz yoksa ekonomik ve yüksek kalitede ürün almaya mı çalışıyorsunuz ?…

Bu sorunun cevabını barınaktaki zavallılar veriyor, siz kendinizi kasıp, yormayınız.

Tavsiyem, vicdanınızın sesini dinleyiniz !…

* Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından her bir parti ürünün 5 farklı bölgesinden numuneler alınmadıktan, bu numuneler karıştırılarak gerekli analizlerinin resmi akredite edilmiş laboratuvarlarda yapılmadıktan, kriterler doğru belirlenmedikten sonra, içinizden kimse iş yapıyormuş moduyla karşıma çıkıp bana masal anlatmasın ?…

* Belediyeler… Analiz masraflarını firmalara yükleyin ama analizi mutlak surette titizlikle siz yaptırınız !…

* Bozuk mama almayın !… Bunun için gerekli analizleri mutlaka üşenmeyip, üç kuruş tasarrufunuzu bir kenara bırakıp mutlaka yukarıda vurguladığım doğru kriterlerle yapınız !…

* Kuru ekmek kadar bile hayvanlara yararı olmayan talaş kıvamında mamalar almayın !… Bunun için bu gerekli sağlıklı analizleri her defasında tekrarlayınız !…

* Protein, yağ, nem, kül, selüloz analizlerine göre mal alımı yapmak son derece komik ve düşündürücüdür, bu ancak 3. Dünya ülkelerine yakışan bir yöntemdir…

* Bu proteinin hayvansal mı yoksa bitkisel mi olduğunu labaratuarlar maalesef ayıramamaktadır… Protein yağ değeri için kriterler koyacağınıza bu proteinlerin ve yağların , sindirilebilirliğini ve yararlılığı için bu kriterleri mecburi kılın…

Böyle düşünen ve inatla da düşünmeye devam eden Belediyelere kıyak yapıp, bir tavsiyede bulunayım…

Siz kendinizi yormayınız, ekmek veya makarna ihalesi yapın… Bunları alın !… En azından ne aldığınızı ve de dostlarımıza ne yedirdiğinizi bilirsiniz ?…

Son sözüm tekrar hayvansever dostlarıma…

Epirden hoca bir yazar, pir yazar !…

Tereddüt ettiğiniz konuları, şikayetlerinizi, ihbarlarınızı tereddüt etmeden lütfen bana epirden@yhoo.com mail adresimden ulaşarak yazınız…

Ama, siz siz olun, uzun bir süre üzerinde incelemeler yaparak, emek verdiğim bu yazımda paylaştığım hassas konuları kitlelerle paylaşın, en önemlisi bölgenizdeki Belediye Başkanı’nı dürtünüz !… Bunu yapmak insanlık borcumuzdur…

Ortakamacımız, canlarımızın hayatlarını belli bir kalite standardına yükselterek kurtarmaktır…

Gerekirse, Başkanlarınızdan randevular alın, atlayıp geleyim, vahameti birlikte anlatalım, yol gösterelim ?…

Bu konuyu burada bırakmayacağım !…

*************** 

Evimizde, bahçemizde beslediklerimiz ile sokaklarda, barınaklarda kaderleriyle baş başa bıraktığımız kedi ve köpek dostlarımızın yaşam hakları için yıllarca didinip duranlardan biriyim…

Yaşam hakları denilince onların beslenme koşulları hemen hemen ilk sırayı alır…
Özellikle sokaktaki dostlarımızın ne zor koşullar altında hayata tutunmaya çalıştıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz…

Onları beslemeye çalışırken, arada mama sektöründe üretim yapan ve pazarlayan, gözlerini rant, yüreklerini hırs bürümüş bazı vicdan fukarası kişiler çeşitli entrikalarla hayvan dostlarını yanıltarak sağladıkları kirli para kadar sonu maalesef ölüme kadar varan gıda cambazlıkları ülkemizde giderek çoğalmış ve müzminleşmiş durumdadır…

2 Yıl önce 940 bin ziyaretçi tarafından okunan yazım sonrası bana gösterilen güven ve teveccüh bu konuda kendimi daha da duyarlı ve sorumlu hissettirdi…

Bu kez de, özellikle köpek mamalarında, başta belediyeler olmak üzere toplu satın alma yapan kuruluşları mercek altına aldım ve gördüm ki, üç kuruş daha az satın alım yapma düşüncesiyle, araştırmadan, bilerek / bilmeyerek aldıkları kalitesiz, bozuk, hileli ürünlerle dostlarımızı sadece beslenme değil, ölümcül sağlık problemleriyle de baş başa bırakanlar ile bu kuruluşların bilgi ve ucuzculuk zafiyetten istifade eden, maddi çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan vicdansız satıcı ve pazarlamacılar tahminlerin epey üzerinde? …

Kedilerin ne denli seçici olduklarını yıllarca onlarla beraber yaşayan, evimde ve sitemde 35 civarı geniş bir aileye sahip bir duyarlı vatandaş olarak çok iyi biliyorum…

Geçen yıl, tanınmış bir market zincirinden, gene sözüm ona aldığım ucuz paket sosisi önlerine koyduğumda koklayıp, dokunmamaları sonrası şüphelenmiş, ilgili yerlere şikâyet etmiş, yapılan tahliller sonucu sosis diye vatandaşa sunulanın içeriği sosisten başka her şeye benzediği ortaya çıkmış, mamulleri toplatılmış, epey de bir ceza uygulanmıştı…
Ancak köpekler için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim…

Köpekler önlerine hemen hemen ne konulsa yemektedirler… (İstisnalar tabii ki mutlaka vardır ?…) Bu da yukarıda bahsettiğim aykırılıklara davetiye çıkarmakta, bahsettiğim satıcı ile alıcıların ekmeklerine yağ sürmektedir…

İşte bu yazımda, tüm bu kepazeliğin önüne geçmek için, bu işin uzmanlarından, olması ve uyulması zaruri hale getirilmesi gereken, gıdayı oluşturan ham maddelerin kriterlerini ortaya koymak için uzunca bir süredir yapmış olduğum çalışmalarıma gönül rahatlığıyla noktayı koyarken yukarıda sözünü ettiğim, tarifini yaptığım insan ve kurum müsveddelerinin de huzurlarını bozup, uykularını kaçıracağımı biliyorum…

Aşağıda düzgün ve kaliteli bir mama alınması için gereken içerik standartlarını paylaşıyorum…

Belediyeler maalesef, köpekler mamayı yediği sürece alınan malda analiz dahi yaptırmıyor…

Barınaktaki hayvanlar ise açlıktan ne bulursa yiyor…

Olması gereken şartları yaptığım uzun soluklu araştırmalar sonunda aşağıdaki maddelerde topladım…

1) Mal sevkiyatı gerçekleştikten sonra, belediye hekimi, gelen malın en az 5 yerinden numune alarak ve kompozit numune hazırlayarak, analize göndermelidir…  Analiz masrafları tedarikçi firmaya yansıtılmalıdır…

Bu analizlerde mutlaka bakılması gereken değerler;

a) Protein, Yağ, Selüloz, Kül, Nem : (standart kontrol) Fakat sadece bu değerlere göre mal alımı yapmak bilgisizlik ve aymazlıktır! …

b) Amino Asit analizi : (Proteinlerin yapı taşları olan amino asit değerlerine bakılmadıktan sonra, proteinlerin faydası ölçülemez…)

Bu nedenle başlıca aminoasitlerin analizi yapılmalıdır… (Arginin, Metiyonin, Metiyonin + Sistin, Lysine, Treonin…)

Amino Asit değerlerine bakılmaz ise: Proteinler her türlü düşük kalitede bitkisel hammaddelerden elde edilebilir…

c) Yağ Asitleri analizi : (Kullanılan yağın faydasını görmenin tek yoludur…)

Kullanılan Yağın hayvansal kökenli mi yoksa bitkisel mi olduğunu anlamak ve Omega-6, Omega-3 değerlerini kontrol için yapılması gerekli bir analizdir… Bu gün Omega-6 ve Omega-3 yağ asitlerinin canlılar için önemi tartışılamaz… ( Linoleik Asit (C18:2 n-6), Linolenik Asit (C18:3 n-3), DHA (C22:6 n-3) + EPA (C20:5 n-3) )

Yağ Asitleri değerlerine bakılmaz ise, düşük kalite ve içerikte her türlü bitkisel veya hayvansal yağ kullanılabilir…

d) Kalite analizleri : (Kullanılan hayvansal kökenli hammaddeler, istenilen aminoasit ve yağ asitleri değerlerde olabilir, fakat bozuk veya enfekte et ve yan ürünleri kullanılmamalıdır…)

Bu durumu kontrol etmek için mutlaka kalite analizleri yapılmalıdır… (Serbest Yağ Asitleri, Peroksit, Salmonella, Enterobacter, Küf…)

Kalite analizleri yapılmadığı takdirde, piyasadan çok cüzi fiyatlara alınabilecek bozuk veya enfekte hayvansal yan ürünler, yağlar mamanın içerisinde kullanılabilir…

(Mutlaka bu ihalelerde kontrol edilmesi gereken en önemli konudur… Bozuk ve asitliği yüksek yağlar ile yapılan ve barınaklara servis edilen bu mamaları yiyen hayvanlar mutlaka mide ağrısı ve yanması yaşayacaktır…)

Tüm analizlerin yapılması oldukça külfetlidir… Bu nedenle bir problem görülmediği sürece yukarıda belirtilen ve aşağıdaki tabloda “ * “ ile işaretlenen analizlerin yapılması yeterlidir…

Fakat şartnamede, Belediye, yukarıdaki analizler kesin olmak kaydı ile diğer tüm analizleri isteğine bağlı olarak yaptırabilmeli ve tüm analiz ücretlerini tedarikçi firmaya yansıtmalıdır…

Belediye personeli, kendi numune almalı ve kendisi TÜBİTAK’a göndermelidir… (Firmadan Analiz yaptırmasını istememelidir !…)

Yağ Asitleri ve Amino asit Profilleri tespitinde Türkiye’de en iyi, doğru ve tarafsız sonuçlar “TÜBİTAK”’tan alınabilmektedir…Yukarıdaki analizlerin toplam bedeli yaklaşık 1.500-2.000 TL civarındadır…

ARAŞTIRMALARIM SONUCUNDE EDİNDİĞİM BİLGİLERE GÖRE, YETİŞKİN KÖPEK MAMASI ALIMI İÇİN TEKNİK ŞARTNAMELER AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HAZIRLANMALIDIR; ve “ * ” İLE BELİRTİLEN ANALİZLER MUTLAKA YAPILMALIDIR.

Kuru Köpek Maması  – Satınalma Özellikleri

Paketleme         ; Paketleme gıdaya uygun, birinci sınıf malzemede (kullanılmamış), hasarsız ve yağ sızıntısı olmayacak şekilde mühürlenmiş olmalıdır.

Fiziksel                ; Mama maksimum %3 toz içermelidir ve 300-500g/L hacim ağırlığına sahip olmalıdır. Böcek, yabancı madde ve küf içermemelidir.

Duyusal               ; Mamanın hoş bir aroması olmalı, kimyasal ve küflü kokular içermemelidir.

Neden mi bu analizleri şart görüyorum;

1 – Amino asitler –Amino asit değerleri FEDIAF 2014’ün belirlediği minimum besinsel değerleri karşılamalıdır. Ancak ekstra konulacak lysine iyi iskelet kas statüsünü korumak için yardımcı olabilir.

2 – Yağ asitleri – Yağ asitleri sinir sistemini koruma ve iltihaplanmayı azaltmanın yanı sıra iyi bir cilt bütünlüğü için de gereklidir.

3 – Yağ Kalitesi –  Yağ oksidasyonu beyin, kalp ve ciğer gibi vücuttaki hassas dokulara saldıran serbest radikallerin üremesine neden olur. Bu radikaller oksidasyonun önemli göstergeleridir.

4 – Protein Kalitesi – Protein bozulması vücudun hassas dokularına saldıran biyojenik aminler gibi zararlı maddeler üretir.  .

5 – Mikrobial kalite – Bakteri, küf ve maya gibi mikroplar fazla miktarlarda tüketildiklerinde zehirleyici olabilirler, ayrıca az miktarda uzun bir süre boyunca tüketilmeleri de ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.

6 – Atık Maddeler – Bazı atık maddeler zehirleyici olabilir  (örneğin ağır metaller), bazıları da sakıncalı olabilir. Bunların değerleri Avrupa Birliği Komisyonu( 2002/32/EC yönetmeliğinde) belirtilmiş maksimum değerlerin altında olmalıdır.

7 – Vitaminler – Yağda çözünebilen vitamin değerleri FEDIAF 2014’ün belirlediği minimum besinsel değerlerin üstündedir. Bu vitaminlerin fazla miktarda olması bağışıklık sistemi ve metabolizmada olumlu etki yaratır. Suda çözünen vitaminler FEDIAF 2014’ün belirlediği minimum besinsel değerleri karşılamalıdır.

8 – Mineraller – Mineral değerleri FEDIAF 2014’ ün belirlediği minimum besinsel değerleri karşılamalıdır ve ayrıca kusursuz bir metabolizma ve kemik yapısı sağlamak için dengeli kalsiyum: fosfor miktarına sahip olmalıdır.

Başta belediyeler olmak üzere, gerçek hayvan severlerin bu kriterlere çok dikkat etmeleri gerekmektedir…

Evlerimizde beslediğimiz canlarımız kadar sokaklarda, barınaklarda yaşam mücadelesi verenler konusunda insani görevlerimizi tam olarak yapmamız dileklerimle, siz tüm hayvan dostlarını sevgi ve saygıyla kucaklıyorum…

bizleri-unutmayiniz

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s