KADIKÖY’DE BİR ALPAY GECESİNDE GEÇMİŞE YOLCULUK… Şeref Özcan

4 Şubat akşamı Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’ne girerken kendimi 70’li yılların Fitaş, Emek veya Atlantik Sinema Salonu konserlerine giriyormuşçasına bir duygu seli içerisindeydim. Çünkü o yıllardan günümüze kalan pop müziğimizin temel taşlarından biri olan Alpay biraz sonra sahne alacaktı.

Salona girdiğimde, salonun eski ve bakımsız hali, havalandırma sisteminin yetersizliği maalesef bu salonun o yıllardan bu yana bakım görmediği gerçeğini vurguluyordu.

Özel orkestrası eşliğinde açılış parçası “Norma Mia” ile Alpay sahneye alkışlr içerisinde geldi. İlerlemiş yaşına ve hafif göbeğine rağmen o mükemmel sesi yerli yerinde idi.

Salonu tam dolduramayan seçkin seyirci selamlarken havasızlığa sitemiyle ikinci parçasına “Sensiz Saadet”e girdi, bağlantılı olarak “Historia de un Amor”a geçti.

Alpay gibi henüz devrini tamamlamamış, sesi ve sahne duruşu hala mükemmel bir sanatçının uzun senelerdir Ankara’da ve daha sonra İstanbul’da müzikli restaurantlarda program yaptığını düşünürsek, Kadıköy Halk Eğitim merkezi konserini bir “Halk Konseri” olarak niteleyebilir ve sitemine de hak verebiliriz.

Tatlı Dillim Güler Yüzlüm” ve ardından unutulmaz parçası ”Gözlerin” sıradaki parçalarıydı. Ardından mükemmel sesi ile vokalisti Duygu sahne aldı. Bizlere “Lal”i dinletirken ileride tek başına da çok başarılı olabileceğinin sinyallerini verdi. Ardından Duygu ile düet yaptığı ”Sessiz Kalma” parçasını dinledik. ”Volare”, ”Delilah”, ”Fabrika Kızı”, Barış Manço’ya selam gönderdiği “Aynalı Kemer” ve ”Artık Sevmiyeceğim” potborilerinden sonra İspanyol dansı eşliğinde “Maria” ile konserin ilk bölümü tamamlandı…

Konserin ikinci bölümünde kıyafetini değiştirmiş çok şık bir takımla sahnede idi. Hayatta en çok kıskandığım şarkı diye isimlendirdiği “Olmasa Mektubun”, Ankara-İstanbul treninde bir gecede yazdığı “Gitme” ve ardından “Day-O”, ”Gel Beraber Dansedelim”, ”Vakit Yok Gemi Kalkıyor Artık” potborisi ile de Metin Ersoy’a selam göndermiş oldu. Bir Makedon Halk şarkısı “Uçti Uçti Babo”nun ardından artık Alpay’ın unutulmaz hit parçalarına sıra gelmişti.

Eylül de Gel”de bütün salon şarkıya eşlik ederken, lise yıllarımızın o masum aşkları ve aşıkları ister istemez aklımıza düştü. Fecri Ebcioğlu’nun hasta yatağında yazdığı ve bir buçuk yıl liste başı olan son şarkısı “Hayalimdeki Resim” ve “Ayrılık Rüzgarı” ile bir anda günümüzden kopup 70 ve 80’li yıllara ışınlandık sanki….

O yıllara gittiğimizda tabii ki Tanju Okan’a da bir selam göndermek lazımdı. ”Kadınım”, Hasret”, ”Öyle Sarhoş Olsam ki” ve ardından yine Fecri Ebcioğlu şarkıları “Boşvermişim Dünyaya” ve “Atlı Karınca” ile konserin sonuna geldik.

Salondaki geceyi yaşayan şanslı müzikseverlerin isteği ile “Eylül de Gel” hep beraber tekrar söylendi.

Unutulmaz, doyumsuz bir Alpay konseri bu muhteşem finalle sona erdi…

1 Comments

  1. Şeref Bey, sizden bir ricam olacak. Alpay – Historia De Un Amor şarkısını söylerken videoya çekip, YouTube kanalına atabilir misiniz? Malesef büyük sanatçı Alpay’ı izleme şansım yok.. Sizden ricam..

    Beğen

Yorum bırakın