TEPEDEN TIRNAĞA GENEL BİR “CHECK UP” GEÇİRİYORUM…
Yoğun ve mücadele içerisinde dolu dolu geçen süreçte bu yıl voleybol’da 50. yılımı, liderliğini yaptığım EPİRDEN BEACH VOLLEY‘de 25. yılımı, müzik menajerliğinde 48. yılımı, köşe yazarlığında da 46. yılımı geride bırakmış, yıllara meydan okuyan bir gencim… Çevreme daha vereceğim çok şeyin olduğuna inanıyorum… Zaten çok ayrıcalıklı dostlarım ve okurlarım da hala her an benden bir şeyler beklemekte, biliyorum…
Ancak sağlığımı çok ihmal ettim, farkındayım…
Çok büyük şikayetlerim olmamasına rağmen, uzman doktor dostlarım sonunda beni tepeden tırnağa genel bir “check up” konusunda ikna ettiler…
Antalya Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk kontrollerde, çok şükür, beynim “computer”, kalbim saat, akciğerim körük, karaciğerim ve böbreklerim rafineri gibi işlemekte…
Ancak kan değerlerimde genel bir enfeksiyona ve şekere bağlı bir isyan gözüküyor… Bu konuyu en sıhhatli çözebilmek için, git-gelleri de ortadan kaldırmak ve daha kontrollü bir ek tedavi süreci için sanırım 1-2 gün içinde doktorlarıma teslim olacağım…
Ancak telefonum 7/24 açık olacak, sitelerimizde de her hangi bir problem olmayacak !…
Sizlere bu denli alışılagelmiş yakınlığım devam edecek !…
Engin sevgilerimi, derin saygılarımı sunuyorum…
ARIPINAR USTA İLE KAHVE KEYFİ…
Türk sporunun en büyük ustası Erdoğan Arıpınar ile birlikte Konyalı’da yediğimiz o keyifli yemekten sonra Bahçekapı’da közde Türk kahvesi içtik… Eski İstanbul’u ve delikanlılığı, dostlukları, vefayı konuştuk… Cağaloğlu’nu ikimiz de çok özlemişiz… Gazeteciliğin mabedindeki anılarımızı konuştuk… Tabii uyanıklık yapıp fazlaca onu dinledim…
Tarihi, unutulmayacak bir gündü… Kendimi bir kez daha çok şanslı hissettiğim saatlerdi…
MURAT OKUR’UN İNTİHARINDAKİ SİS PERDESİ BİR TÜRLÜ ARALANAMADI…
Murat Okur…
Henüz 28 yaşındaydı…
Mutlu bir evliliği ve 2,5 aylıkbir bebeği vardı…
Son derece dürüst, saygılı, işine bağlı bir gençti…
Voleybol Federasyonumuzun muhasebe servisinde çalışıyordu……
Herşey bu kadar düzgün giderken, ansızın intihar haberi geldi, şaşırttı…
Olay tüm tahkikatlara rağmen 4 yıldır gizemini hala koruyor…
Babası Hasan Okur ve ailesi perişan…
O da akıl sır erdiremiyor bu ani vedaya…
“Oğlumun hayali gözlerimin önünden bir an bile ayrılmıyor… Ciğerim yanıyor Hasan abi, ciğerim… Oğlumu bu buhrana sürükleyenleri Allah mutlaka cezalandıracak !…” diyor ve sürekli ağlıyor…
Umut ediyorum Cumhuriyet Savcılığı bu gizemli intiharı çözecek ?…
Buradan tekrar bir duyuruda bulunuyorum…
Lütfen bu üstü örtülen olayın üzerine idilsin, bu intiharın gizemi çözülsün !…
Büyük acı…
Derler ya, “Vah gidene…”
İşte öyle bir şey…
CANSEL KULA FARKIYLA;
ANTALYA’DA RENGARENK BİR DEV AJANS…
Cansel Kula…
On parmağında on marifet, donanımlı bir genç iş kadını…
Sadri ALIŞIK – Çolpan İlhan Tiyatrosu ve Sanat Mekezinde tiyatro eğitimi almış, mezun olmuş… Radyo programcılığı ve sunuculuğu ve oyunculuk alt yapısına sahip
Antalya Güzeloba’da kendi adıyla açtığı merkez hem aynı zamanda eğitim de veren bir Model ve Oyunculuk Cast Ajansı, hem açılış, davet,festival, fuar ve konser organizasyonları yapan bir kuruluş, hem de ulusal bazda, kültür, sanat, yaşam ve magazin üzerine çıkacak çok özel aylık klas bir derginin adresi…
Cansel Kula çok kapsamlı, iddialı bu mekanının bir bölümünü grupların kaynaşacağı sımsıcak bir cafe haline dönüştürmüş durumda…
Bir ağabey olarak, çok hoşuma iden bu cesur konseptte ben de Kültür, Edebiyat, Sanat, Müzik, Spor, Menajerlik, Organizasyon, Turizm ve Basın konusundaki deneyimlerim ve birikimlerimle Cansel Kula‘nın yanında bir “Joker” olarak destek vereceğim…
Ajansta dostlarım Dr. Arzu Didem Yalçın ve Dr. Fatih Uz ile bir araya gelip, sağlık üzerine söyleştik… Sevgili Cansel Kula da aramızdaydı… Nasıl olmasın ki, mekan onun, misafir bizdik..
EPİRDEN 