TÜM KADINLARIMIZA SELAM OLSUN !… / Hasan Uğur Epirden

Bugün 8 mart… Dünya Emekçi Kadınlar günü… Acılı Tarihin Kadınlarının…

Bazen ışıklı bakışlar yakalarım kadınların gözlerinde. Bazense acıyı, hüznü, umutsuzluğu… Güneş göremeden kavrulmuş bir toprak, karanlıklara asılı kalmış bir ay ışığı gibidir onlar… Baskı ve esaret altında…

Evrenin erkeksi kompleksinin insan olabilenlerini yüreğinden vuran acılı tarihinin sayfalarında sıkışıp kalmışlardır…

Ankara’da TEKEL işçilerinin direnişinde öncülük yapan emekçi kadınları gördüğümde, 1917’de “ekmek ve barış” için grev yapan Rus kadınları gelir aklıma, …

1857’de New York’ta şanlı direnişin simgesi tekstil işçisi kadınlar tarihin derinliğinden çıkıp gelir, yol keserler karşımda…

60’lı yılların sonunda astsubay eşleri soluk bir albümün sayfalarında siyah beyaz fotoğraflarda el sallarlar Ankara Kızılay’da, İzmir Konak’ta…

Kurtuluş Savaşımızda mermi taşıyan kadınlar görürürüm Dumlupınar’da, Sakarya’da, İnönü’de…

Vietnam’da, Bosna’da, Irak’ta, Kırım da… Daha dün gibidir, taptazedir belleğimde…

Yıl 1910… Alman sosyalistlerinden Clara Zetkin adında bir kadın, Sosyalist Enternasyonal’de bir öneri getirdi: “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olsun!”

Yıl 1977… BM 8 Mart’ı Dünya Kadın Hakları ve Barış Günü olarak onayladı…

Yüz yılı aşkın bir savaşımda, emekçi kadınlar seslerini duyurmak için çabaladı, durdu… Bu savaşımda can verdi kadınlar, işsiz kaldılar… Eşsiz, onurlu bir savaşın içinde gece boyu çarpışıyorlardı… Yaralanıyorlardı… Ölüyorlardı…

Yaşam onlar için kavgadır, mücadeledir, emeğin örgütlü gücüdür !… Güneş göremeden kavrulmuş bir toprak, karanlıklara asılı kalmış bir ay ışığı gibidir onlar…Baskı ve esaret altında…

Evrenin erkeksi kompleksinin insan olabilenlerini yüreğinden vuran acılı tarihinin sayfalarında sıkışıp kalmışlardır…

Ortadoğu’da kadın hüzünlüdür, acılıdır… Türkiye’de kadının durumu da çok farklı değildir… Anadolu’da kadının sokakta olduğunu göremezsiniz… Çocuk yaştaki kadınlar feodalizmin kıskacındadır… Çocukluğunu yaşamadan evlendirilirler… Adına “töre” denilen aile içi şiddete ve ayırımcılığa dayalı o vahşet, Anadolu muzun derinliklerinde yer etmiş kök salmış durumdadır… Güneş göremeden kavrulmuş bir toprak, karanlıklara asılı kalmış bir ay ışığı gibidir onlar… Baskı ve esaret altında… Evrenin erkeksi kompleksinin insan olabilenlerini yüreğinden vuran acılı tarihinin sayfalarında sıkışıp kalmışlardır…

Bugün 8 mart… Dünya Emekçi Kadınlar günü…

Acılı Tarihin Kadınlarının… Işığı yüreklerinde barındıramadan karanlıklara esir olmuş tüm Kadınlarımıza selam olsun !…

TÜM KADINLARIMIZA SELAM OLSUN !…

Hasan Uğur Epirden

 

Bugün 8 mart… Dünya Emekçi Kadınlar günü… Acılı Tarihin Kadınlarının…

Bazen ışıklı bakışlar yakalarım kadınların gözlerinde. Bazense acıyı, hüznü, umutsuzluğu… Güneş göremeden kavrulmuş bir toprak, karanlıklara asılı kalmış bir ay ışığı gibidir onlar… Baskı ve esaret altında…

Evrenin erkeksi kompleksinin insan olabilenlerini yüreğinden vuran acılı tarihinin sayfalarında sıkışıp kalmışlardır…

Ankara’da TEKEL işçilerinin direnişinde öncülük yapan emekçi kadınları gördüğümde, 1917’de “ekmek ve barış” için grev yapan Rus kadınları gelir aklıma, …

1857’de New York’ta şanlı direnişin simgesi tekstil işçisi kadınlar tarihin derinliğinden çıkıp gelir, yol keserler karşımda…

60’lı yılların sonunda astsubay eşleri soluk bir albümün sayfalarında siyah beyaz fotoğraflarda el sallarlar Ankara Kızılay’da, İzmir Konak’ta…

Kurtuluş Savaşımızda mermi taşıyan kadınlar görürürüm Dumlupınar’da, Sakarya’da, İnönü’de…

Vietnam’da, Bosna’da, Irak’ta, Kırım da… Daha dün gibidir, taptazedir belleğimde…

Yıl 1910… Alman sosyalistlerinden Clara Zetkin adında bir kadın, Sosyalist Enternasyonal’de bir öneri getirdi: “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olsun!”

Yıl 1977… BM 8 Mart’ı Dünya Kadın Hakları ve Barış Günü olarak onayladı…

Yüz yılı aşkın bir savaşımda, emekçi kadınlar seslerini duyurmak için çabaladı, durdu… Bu savaşımda can verdi kadınlar, işsiz kaldılar… Eşsiz, onurlu bir savaşın içinde gece boyu çarpışıyorlardı… Yaralanıyorlardı… Ölüyorlardı…

Yaşam onlar için kavgadır, mücadeledir, emeğin örgütlü gücüdür !… Güneş göremeden kavrulmuş bir toprak, karanlıklara asılı kalmış bir ay ışığı gibidir onlar…Baskı ve esaret altında…

Evrenin erkeksi kompleksinin insan olabilenlerini yüreğinden vuran acılı tarihinin sayfalarında sıkışıp kalmışlardır…

Ortadoğu’da kadın hüzünlüdür, acılıdır… Türkiye’de kadının durumu da çok farklı değildir… Anadolu’da kadının sokakta olduğunu göremezsiniz… Çocuk yaştaki kadınlar feodalizmin kıskacındadır… Çocukluğunu yaşamadan evlendirilirler… Adına “töre” denilen aile içi şiddete ve ayırımcılığa dayalı o vahşet, Anadolu muzun derinliklerinde yer etmiş kök salmış durumdadır… Güneş göremeden kavrulmuş bir toprak, karanlıklara asılı kalmış bir ay ışığı gibidir onlar… Baskı ve esaret altında… Evrenin erkeksi kompleksinin insan olabilenlerini yüreğinden vuran acılı tarihinin sayfalarında sıkışıp kalmışlardır…

Bugün 8 mart… Dünya Emekçi Kadınlar günü…

Acılı Tarihin Kadınlarının… Işığı yüreklerinde barındıramadan karanlıklara esir olmuş tüm Kadınlarımıza selam olsun !…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s