POP MÜZİĞİMİZDE İNFAZ !… Hasan Uğur Epirden

 

Arjantin tangolarından bu güne gökkuşağı misali rengarenk bir gelişimle bugünlere

gelen Pop Müziğimiz, maalesef sürekli kan kaybetmekte, solist ve müzisyenleri kasarak, sosyo-ekonomik çalkantılı bir süreç içerisinde debelenmektedir…

Günümüzde, müzikle bizleri buluşturan plak ve kasetlerin yerini alan CD üretimi durma noktasına gelmiş, onlarca televizyon, yüzlerce radyo maalesef yayın akışlarında Pop Müziğimizi dışlanmış, dahası menfaatlerin kol gezdiği, ekonomik güçlüklerin yol kestiği (!) sıkıntılı bir dönem yaşanmaya başlanmış, müziğimizi ayakta tutmaya çalışan üretici kesim küstürülmüş, verim alınamaz duruma getirilmiştir…

Oysa çok değerli solist ve müzisyenlerimiz, ekranlarımızda yer alan ciddi yarışmalarda hayranlıkla izlediğimiz büyük yetenekler var !… Ancak bu müzik adamlarına gereken destek verilmemekte, yetenekler, “reyting” aymazlığında yarışmalar sonrası birer kağıt parçası gibi buruşturulup, kenara atılmakta, resmen infaz edilmektedir…

Bu dalda birer büyük güç oluşturan vakıf ve dernekler de ne yazık ki tüm iyi niyetlerine ve çabalarına karşın bu süreci iyileştirme konusunda yetersiz, devletimiz de sanatın bir çok dalında olduğu gibi buna, üzülerek söylüyorum, seyirci kalmaktadır…

Olanakların misli misli çoğaldığı, teknolojinin sürekli kendini yenilediği, iletişimin tavan yaptığı günümüzde bu sektörde yaşanan bu tablo üzücü, düşündürücü ve endişe vericidir…

Oysa, 50’li ve 60’lı yılların başında, Suadiye ve Caddebostan plajlarında yapılan eğlenceli amatör şarkı yarışmaları sonrası ilk ciddi kıpırdanış, bundan tam 63 yıl önce, 1964’te Türkiye Müzisyenler Sendikası önderliğinde, rahmetli Muammer Yeşil‘in unutulmaz çabalarıyla katıldığımız Balkan Melodileri Müzik Festivali”nde solistlerimiz Erol Büyükburç, Tanju Okan, Tülay German ve Selim Özer (piya­no), Yurdaer Doğulu (gitar), Erol Erginer (tenor sax ve flüt), Alper Feyman (kontrbas), Vasfi Uçaroğlu (bateri)‘dan oluşan Milli Orkestramız ile döneme imza atmış 2 usta aranjör Doruk Onatkut ve Şerif Yüzbaşıoğlu‘ndan oluşan ekibimizin birinciliği uluslararsı alanda göğsümüzü kabartmıştı…

1965’te, yani bundan tam 52 yıl önce, olanakların oldukça kısıtlı ancak müzik zevki ve iştahının olağanüstü olduğu dönemde, başta rahmetle andığım, o günkü titriyle Hürriyet Gazetesi Umum Neşriyat Müdürü Necati Zincirkıran‘ın öncülük yaptığı, sunuculuğunu Fecri Ebcioğlu ile Orhan Boran‘ın =üstlendiği, 3 büyük şehrin yanında Adana, Bursa, Samsun, Konya, Diyarbakır illerinde de performans sergilenen ve halkın oylarına baş vurulan, bizden olanların önemsenip, öne çıkarılmaya çalışıldığı “Altın Mikrofon Müzik Yarışması” sonrasında “Toplu İğne Şarkı Yarışması”, Milliyet Gazetesinin düzenlediği “Liselerarası Hafif Müzik Yarışması” gibi Türk Popunu destekleyen, yukarılara iten, ruh ve heyecan vererek ivme kazandıran dev organizasyonlara, önem verdiğimiz, bu dalda Avrupa’ya kendimizi ve müziğimizi kabul ettirme şansı yakaladığımız “Eurovizyon Şarkı Yarışması” eklenmiş, bu yarışmalarda Türk Popunu ayakta tutan birçok usta solist ve müzisyenin ortaya çıkmasında ve müziği meslek olarak benimsemelerinde, profesyonel olmalarında çok önemli roller oynamıştır…

Bana politikacılar kızacaklar ama, itiraf edeyim, bu yarışmalar inanın yapılan genel seçimlerden çok daha dürüst, legal bir yapıdaydı…

O zamanlar televizyon denen sihirli kutu (!) yoktu… Sadece radyo dinleniyordu ve İstanbul Radyosu batıya açılan tek penceremizdi… Tranzistörlü radyomuz, dual pikabımız, Grundig müzik setimiz, 45’liklerimiz, 33’lüklerimiz (Zamane gençliği için açıklamakta yarar görüyorum, plaklardan söz ediyorum…) Müziğe aşırı ilgi, solistlere ve de orkestraları ve grupları oluşturan müzisyenlere saygı vardı… Plaklar peynir ekmek gibi satılıyor, besteciler, şarkı sözü yazarları ve aranjörler el üstünde tutuluyordu…

Ya şimdi ?…

Bu sorunun cevabını çok fazla düşünmeden, araştırmadan verebilecek durumdayım !…

Ne hazin değil mi ?…

Pop Müziğimiz günümüz yaşam koşullarında, duyguların can çekiştiği, ruhumuzun karartıldığı ortamda göz göre göre infaz edilmektedir…

Yazık !…

Hem de çok yazık !…

Ben geçmişte yaşamaya çalışıyorum…

Günümüzün kirli ve gürültülü, duygudan uzak müzikal kakafoniye kulaklarımı ve yüreğimi kapatıp, o zamanların ustalarını ve yarattıkları unutulmaz parçaları ruhumun açlığına katık yapıyor, yaşama tutunmaya çalışıyorum…

Sizler de öyle yapın, hararetle tavsiye ederim…

Boşuna dememişler; “Müzik ruhun gıdasıdır…” diye ?…

 

1965 yılında Hürriyet Gazetesi tarafından popüler müziğimizin yerlileştirilmesi amacıyla ilki düzenlenen Altın Mikrofon yarışmalarının ilkinin yarışmacılarına ve jürisine bakar mısınız ?…

Yarışmacılar :
1. A. Niyazi Erden 2. Akay Pınarbaşı 3. Armağan Şenol 4. Ali Tolga 5. Ateş Yenersu 6. Ayla Dikmen 7. Başar Tamer 8. Bayram Durmaz9. Behçet Ölmeztürk 10. Bülent Oral 11. Cahit Oben 12. Cavit Karakoç 13. Cem Karaca ve Jaguarlar 14. Dinamitler 15. Enver Danış16. Erol Evgin 17. Faruk Akel 18. Ferdi Özbeğen 19. Gönül Turgut 20. Sonya Dores 21. Halikarnas 6’lısı 22. Young Boys 23. İlham Gençer 24. İlhan Feyman 25. Kadri Ünalan 26. Kanat Gür 27. Kemal Albayrak 28. Kızanlar Orkestrası 29. Mavi Işıklar 30. Metin Alkanlı31. Oktay Tem 32. Rıza Silahlıpoda 33. Sadi Hoşses 34. Salim Dündar 35. Selçuk Alagöz 36. Selman Diriklik ve Mavi Gölgeler 37. Siluetler 38. Somer Soyata 39. Stephan Mumcu 40. Şerif Yüzbaşıoğlu 41. Yıldırım Gürses 42. Zafer Öztürk

Büyük Jüri üyeleri :
Erdem Buri, Esin  Uluer, Genco Erkal, Faruk Yener, Halil Bedii Yönetken, Mehmet Ali Birand, Çetin Emeç, Aykut Sporel, Ruhi Su, Safiye Ayla, Selmi Andak, Semih Argeşo, Sezen Cumhur Önal, Refik Fersan, Vedat Nedim Tör, Münir Nurettin Selçuk, Nadir Nadi, Bülent Tarcan…  

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s