80 Yaşında bir delikanlı…
Üstelik sapına kadar gerçek bir hayvan sever…
Ülkemizde kedi, köpek maması yapan dev firmanın ÇAĞATAY YEM SANAYİ / TEMİZMAMA‘nın kurucusu, tüm hayvan severlerin Oktay babası… Ciddiyetle ve titizlikle yaptığı işten zevk alan bir patron…
Oğulları, yönetimi sırtlayan Berk ve ona yardımcı olan ağabeyi Tolga’yla büyük bir uyum içinde ülkemizin kedi ve köpek maması tüketiminin yarısını İzmir Pınarbaşı’ndaki 12 dönümü kapalı, 15 dönümlük koca bir alanda 5 dev üniteden oluşan, tesislerinde karşılamakta…
2002 Yılında, aylık 40-50 tonluk üretimle yola çıkan firmaları kedi ve köpek kuru maması üretimini şimdilerde ayda 1000 tonun üzerine çıkarmayı başarmış… Yıllık üretimi tam 2 bin ton… Yani ithal edilen tüm mamalarla eşit… Yılda 2,5 milyon paket halinde ülkemizin dört bir yanına dağılmakta… Firmanın şu anda tam 100 bin civarında
faal müşterisi var…
İşlerinin uzmanları olan 70 seçkin kişinin çalıştığı tesiste tüm mama çeşitleri tam otomatik makinelerle el değmeden üretiliyor… Şu anda, ürettikleri onlarca ürün kendilerine ait http://www.temizmama.com sitesinden aracısız, kargo ile 1-2 günde Türkiye’nin 81 iline kapıya kadar gönderiyor… Yurt dışından ithal edilen, yol, depo ve aracılarda yaklaşık 6 ay bekletilen kontrolsüz yabancı mamalara göre şaşılacak derecede daha ucuz, daha kaliteli ve de üretimden hemen, 1-7 günlük olarak elimize ulaştığı için taptaze… Üstelik 15 kg ve üstü siparişlerde kargo ücreti de alınmıyor… İster internetten ödeyin, isterseniz kapıda kargo şirketine ödeme yapın…
Oktay bey ve oğlu Berk beyin nazik davetlerini zamanında kıramamış, Antalya’dan kalkıp, 3 kez günü birlik İzmir’e gitmiştim… Merak ettiğim, aracı kullanmadıkları için, üzerinden kar edememeleri nedeniyle bazı “Pet shop”ların ve çoğu veteriner hekimlerin içeriği konusunda yalan yanlış bilgiler vererek ve de bağımlılık yapan kimyasalların karıştırıldığı, çeşitli hastalıklara sebebiyet verdikleri doğrultuda yaydıkları yakışıksız ithamların doğru olup, olmadığını yerinde görüp, araştırmaktı… Ayrıca yabancı hayranlığı ve etiketi burada da, bu ürünler üzerinde rol oynamaktaydı…
Berk Çağatay, tesislerinin tüm ünitelerini bana ve diğer davetli hayvan severlere tek tek gezdirmişti… Ürünleri oluşturan tüm kalemlerin önce, 19 yıl bu konuda yurt dışında ihtisas yapmış Beslenme Uzmanı David Southey nezaretinde tam donanımlı laboratuarlarda incelendiğini, sonrasında dev makinelerde, el değmeden, bilgisayar programlarıyla karıştırıldığını, uzunca birçok aşamadan geçtikten sonra gene tam otomatik makinelerde ambalajlandığını bizzat görmüştüm…
Hatta Berk bey beni şaşırtan bir hamle yapmış, benim kuyruklu ailemin 6 yıl boyunca zevkle yediği kuru mamayı, sanki leblebi yer gibi avuç dolusu tüketmişti…
Merak bu ya, ondan cesaret alarak, çokca da merakımı sıfılamak için aynı şeyi ben de dönüşümde yapmıştım…
Bu paragrafı yazarken, amacım, sadece bu kadar klas ve güvenilir bu firmaya rant ve rekabet uğruna hayasızca uğradığı yıpratılma politikalarına karşı, bir doğrucu, dahası iflah olmaz (!) bir hayvansever olarak sahip çıkmak, ayrıca yabancı ithal tüm ürünlerden daha kaliteli, ucuz ve taze olduğunu sizlerle paylaşmaktır…
Çocukluğumuzda yaşadığımız o “Yerli Malı… Herkes onu kullanmalı !…” sloganı hala belleğimde… Kaliteyi yerinde gördükten sonra bende oluşan tam güven anında bu sloganla birleşiverdi…
Bu firmadan herhani bir avantam, beleş ürün alıntım olmadığı için bazılarının (!) “Reklam” olarak nitelendirebileceği bu yazımı, göğsümü gere gere, hemen hemen hepinizin “Epirden hoca yanlı ve yanlış yazmaz !…” hoşörü ve güveninizin ışığında huzur ve mutluluk duyarak kaleme almış bulunuyorum…
Zaten buna benzer yazımı yıllar önce, firmayı ilk ziyaretimin hemen sonrası web sitemde paylaşmıştım…
Teşekkürler Oktay Baba… Teşekkürler Berk ve Tolga kardeşlerim…