Mehmet Talay…
Sıkı, çağdaş, mangal yürekli, cesur, harbi gazeteci dostum…
Eline bir fotoğraf geçmiş…
Fotoğraf 04.01.2017 günü saat 21.26 da çekilmiş…
Fotoğrafta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes TÜREL çevresindeki 3 kişiyle Eski Lara Yolu üzerindeki İrfan Balıkevi’ndeler…
Yanındakiler rakılarını yudumlarken Türel de onlarla sohbete dalmış…
“Bunda ne var ?…” diyebilirsiniz ?…
Doğru ya, elbette herkes gibi, Türel’in de dostları ile oturup sohbet etme, birşeyler yiyip, içme hakkı var !…
Ancak Türel’in sol cenahında oturan kişi SENA TUR ve S natalya Şirketlerinin sahiplerinden Suat ÜNVER olunca işin rengi bir anda değişiveriyor ?…
S natalya, Büyükşehir Encümeninin kararı ile Belediye iştiraki olan ANET’e verilen şu anda rezilliğin bininin bir para ettiği, katledilen güzelim Konyaalt‘nın “sahili projesi”nin bir kısmının ihalesini alan firma…
Türel’in Suat Ünver’le balıkevinde oturup sohbet etme tarihi 04.01.2017…
Encümen karar tarihi 30.03.2017…
HÜRSES Gazetesi‘nin geçen günkü haberine göre; ANET’in yetkilisi olan Mehmet Urcu’nun “Suat ve Sabri Ünver’le sözleşme imzaladık !…” dediği tarih 27.04.2017…
(Kaynak: MENDERES TÜREL BU FOTOĞRAFI AÇIKLASIN – Mehmet Talay)
Yani Türel, yılbaşından 4 gün sonra İrfan Balıkevi’nde arkadaşlarıyla buluşup sohbet ediyor ve ne hikmetse o arkadaşları 3 ay sonra Antalya’nın bir değeri, kamu alanı olan Konyaaltı sahilinin ihalesini alıyor…
Şu kaderin işine bakın ?…
Amma tesadüf hani ?…
“Ben bu kentin sakinlerinden biriyim ve aynı zamanda gazeteciyim… Benim işim bu kenti, bu ülkeyi yönetenleri sorgulamak… Kafama takılan şeyleri kamu adına açığa çıkarmaktır !…” diyen Mehmet Talay‘ın ortaya koyduğu belgeler eften püften değil, oldukça çarpıcı, net ve düşündürücü ?…
Yorum siz değerli ve duyarlı seçkin okurlarımın…
İŞTE BELGELER
(Kaynak: MENDERES TÜREL BU FOTOĞRAFI AÇIKLASIN – Mehmet Talay)
ANTALYA’NIN ZAYIF HALKASI; CLK AKDENİZ ELEKTRİK…
Sözde turizmimizin “AMİRAL GEMİSİ” (!) Antalya… Modern bir köy… Özelleştirmedik kurum bırakmayan, kendilerini ve çevrelerini ihya eden Hükumet’in başımıza sardığı CLK AKDENİZ ELEKTRİK devamlı planlı kesintilerle ve de arızalarla vatandaşa, ticari işletmelere kabus yaşatıyor… Planlanan kesintilerdikkatinizi çekerim, 09.00/17.00 arası… Yani mesai saatleri…
Kasapsanız yandınız, derin dondurucu isyanlarda… İnternet Kafe işletiyorsanız, o sürede kaybınız 8 saat x ortalama 2o bilisayar x 1, TL = 240 TL…
Berber/kuaförseniz kör ışıkta çalışmak zorundasınız, fön derin uykuda, yıkanmış saçlar yellenerek kurutulmak zorunda,
Evde bile internet kullanamıyorsunuz ?… E-bankacılık iptal !… Gazeteci/haberciyseniz yandınız ?… Cep telefonunuzun şarjı yoksa, o da kullanım dışı… Tüpünüz yoksa ocağınız elektrikle çalışıyorsa, bırakınız yemek pişirmeyi, çay/kahve yasak !…Buzdolabınızı sakın ola ki açıp evi serinletmeyin (!). içindekileri bozr, kokutursunuz ?… Vaktinizi daha fazla almamak için devam etmiyorum CLK’nın verdiği sıkıntılara…
Gene sabah elektrikler gitti..
Bu kez ağır konuştum… Baktım 15 dakika sonra elektriği verdiler… Meğerse bizlere daha iyi hizmet vermek içinmiş bu seri kesintiler ?… Yahu sen önce hizmet ver de sonrası iyileştir… Verdiğin zarar çok büyük CLK ?…
SABİHA GÖKÇEN’DE AYKIRILIKLAR…
Geçenlerde İstanbul’dan Antalya’ya dönüş yaparken Sabiha Gökçen iç hatlarda resmen hummalı bir tadiat çalışması vardı… Çakiç sesleri benim gibi uçuşlarını bekleyen yüzlerce yolcunun sinir katsayısını tavan yaptırdı…
Hava Limanı İç Hatlat Müdürlüğü’nü aradım, kendimi tanıtarak, şikayet ettim… Bir beyefendi bana hak veri, özür diledi, müdahale etti çalışma durdu, sesler kesildi, gürültü kirliliği sona erdi…
Benden sonra ne oldu bilemem ?… Ancak aykırı bu tip şeyler için illa ki şikayet etmek mi gerekir ?…
Hazır Havaalanı gündeme gelmişken, sık sık yaşanan bir saygısızlığa da değinmek istiyorum !…
Yolcu yoğunluğuna oranla bekleme koltuğu sayısı son derece yetersiz !… Bu yetmiyormuş gibi, bir de bazı yaratıkların millet ayaktayken koltuklara serilip yatmaları, (ayakkaplarını kartıp, mis kokulu ! ayaklarıyla etrafa aroma saçmaları cabası), yanlarındaki koltuğu çanta/valiz vb eşyalarıyla işgal etmeleri insanı çıldırtmakta !…
Bu konuyu ICF Terminal Şefliğine taşımama rağmen kıllarını kıpırdatmamalarına ne demeli ?…
Sabiha Gökçen Mc Donald’da canım “patates frites” çekti… İnsan yanında bir kürdan, plastik çatal vb bir şey verir ?… Ben elle yemek, ellerimi kirletmek zorunda mıyım ?… Üstelik ellerim mikroplu, yani hijyene uygun olmayabilir ?… Kolonyalı mendil istedim, o da yok !… Çağdaşlığa bakar mısınız ?…
EPİRDEN 