BEYİN SÜZGEÇİME TAKILAN TURİZMİMİZ, ANTALYA’M, ÜLKEM…
Hasan Uğur Epirden
Antalya…
Türk Turizminin “Amiral Gemisi”…
Ancak işler ülkemin her köşesinde olduğu gibi burada da hiç iyi gitmiyor…
Rus ve Arap pazarının ardına kadar açıldığı bu cennet şehir cehenneme dönüşmüş durumda…
Sadece yaptığım deneyde öğle saat 12.00’de bahçede güneş altına koyduğum sahanda yumurtanın 53 dakikada piştiği, gölgede 45 dereceyi bulan bunaltıcı sıcaktan bahsetmiyorum;
Karasinek ve sivrisineklerin üzerimizde bulut gibi dolaştığı, sık sık vücudumuza kamikaze dalışlar yaptığı, Büyükşehir Belediyesinin de sözde ilaçlama yapar ibi öründüğü ancak son derece cılız ve yetersiz kaldığı nefret ettiğimiz ortammın da dışında bir vahim sorundan bahsediyorum…
Başımıza salınan, sadece köşe bucakları değil başta Konyaaltı ve Lara olmak üzere plajları karafatmalar gibi işgal eden ve çöplüğe çeviren iğrenç Araplardan dem vuruyorum ?…
Rus pazarından binlerce dolmuş uçağın, minibüs modunda getirdiği turistlerden söz ediyorum ?…
Eski bir turizmci ve otel müdürü olmama rağmen, aklımın ermediği, “herşey dahil” sistemde, otelcilerin haftalık adam başı 150 dolara sattığı tatilden ve çarkı nasıl döndürdüğünü anlayamamamdan bahsediyorum ?…
Bu kuru kalabalığa rağmen esnaf kan ağlıyor, birçok sektörde dükkanlar kepenk indiriyorlar, iflaslar gündemin tepesinde…
Geçim sıkıntısı daha da vahimleşmiş durumda… Millet evine götüreceği ekmek derdinde…
Çağdaş hiç bir ülkede benzeri görülmemiş, insanların yaşam haklarını bitirici bazı darbeler de su ve elektrik idarelerinden, ASAT ve CLK AKDENİZ ELEKTRİK’ten geliyor…
Birçok vatandaşın gözünün yaşına bakmadan suyu, elektriği kesiliyor ?…
Geçenlerde bir araştırma yaptım; Türkiye Fırıncılar Derneğini aradım; son 3 yılda ekmek satışlarında % 84 artış olmuş ?… Ünlü bir makarna firmasını aradım, son bir yılda makarna üretimi 96 artmış, ünlü bir hazır çorba firmasını aradım, ürün yetiştiremiyorlar, kapasitelerini 24 saat çalışıp, % 120 arttırdıklarını söylüyorlar ?… Yani anlayacağınız vatandaş ekmekle, makarnayla, çorbayla karnını doyurmaya çalışıyor ?…
Bu tablodan sonra her halde benim gibi merak edip kasaba, küfür yeme pahasına bile olsa göze alıp, et satışının durumunu sormaya gerek görmezsiniz ?…
Peki ya, yetişkinler bir şekilde hayata aç, sefil yaşamlarını sürdürürlerken gençler, bebekler neyle, nasıl beslenebiliyorlar, beyinlerini, fiziklerini geliştirebiliyorlar ?…
Sanırım bu soruyu ailelere 3, 4 hatta 5 çocuk öneren muhtereme (!) sorup taktik almak (!) en doğrusu ?…
Tabii ki beni tüm bunlar duyarlı bir vatandaş olarak etkiliyor, üzüyor, hatta kahrediyor…
Kahrediyor, çünkü işi Allah’a bırakmak (!) adetim değil, kahrediyor çünkü onun bahşettiği beynimle düşünüyor, var olmayı sürdürmeye gayret ediyorum ?… Kahroluyorum evet, çünkü koyun olmayı beceremiyorum ?…
Bu arada, Turizm dedim de, şişirilen ve toz pembeye boyanan tabloda dikkat edilmesi gereken bazı acı gerçekleri ortaya koyarak aklı selim herkesi derin düşünmeye davet ediyorum…
Daha bugün dağıtılan bilgilere bakılırsa Turizmde işler tıkırında, yüzler gülüyor ?… Geçen yıla oranla gelen turistte % 16 bir artış var ?…
Batılı Turistler sözde adam başı ortalama 700 dolar, Araplar ise adam başı 3000 dolar bırakıyormuş ?…
Valla sanırım bizler görme özürlüyüz, burnumuzun dibindeki tabloyu göremiyoruz ?… Malum tablo bu denli mi tersyüz yapılıp pişkince gösterilir ?…
Pes ki ne pes ?…
Turizm’in bir kentte ve tabii ki ülkesinde prim yapabilmesi için konaklama zenginliği ve kalitesi kadar ülke havaalanlarının ve de tabii ki uçak şirketlerinin hizmet kalitesinin yüksek olması gerekmektedir…
Gelin, görün ki, ülkemiz Havaalanları dünya klasmanında gerçek anlatılanların aksine alt sıralarda…
Sabiha Gökçen 42. sırada, Atatürk ise 60. sırada ve de ülkemizin diğer hiçbir havaalanı ilk 100 içerisinde yer almamakta…
Avrupa’nın hatta dünyanın en büyük ve en iyi uçak şirketi olarak gösterilen THY kalite sıralamasında 31. sırada gösterilmekte ?…
Bu kafa ve tablo ile turizmde parlak bir gelecek beklemek hayalcilikten öte değildir ?…
Bi zamanlar ülkemizi komşu kapısı yapan kalite turisler, Amerikalı, İngiliz, Fransız, İsviçreli, İsveçli, Danimarkalı, İtalyan, Belçikalı, Japon misafirlerimiz büyük ölçüde ayaklarını kesti…
Bunun en büyük nedeni hizmette kalite zafiyeti ve tabii ki ülkemizin dünya üzerinde politik arenada kaybettiği imaj ve prestijdir !…
Hayalci yanıltıcı değil, dürüst ve gerçekçi olalım !…
Bu cennet vatan hepimzin ?…