TURİSTİK MANZARALAR…
Hasan Uğur Epirden
Havaalanlarında gördüğümüz tablolar çağdaşlıktan ne kadar uzak olduğumuzu gösteren canlı örneklerle dolu…
Geçen gün tekrar İstanbul’a gittim ve döndüm…
Turizmimizin sözde “Amiral Gemisi” Antalya Havaalanı’nda PC 2023 sefer sayılı Peasus Sabiha Gökçen uçağının 05 numaralı çıkış kapısına yönlendim…
Yolculara lütfedip, tam 28 oturma yeri bahşetmişler ?… İşin çarpıcı tarafı hemen yan taraflarını dükkanlara, butiklere kiralamışlar ?… Yolcular nereye oturacak, ayakta kalacak umurlarında değil ?…
Çağdaşlık örneği ?…
28 kişi oturuyor (Biri de bendim), ayakta bir ordu uçuş saatini bekliyor ?… Sonradan öğrendiğim, bu uçakla tam 196 yolcunun uçacağı…
Bir hanım, utanmış olacak, yanındaki ufaklığı kaldırdı, bana yer açtı (!) sağ olsun ?… Ama ayakta yaşlı bir teyze görünce ben de hemen yerimi ona tahsis ettim, çaprazımda 2 aşifte bu jestime pek güldüler ?…
Beterin beteri var… Üç oturma yerini fethedip (!), uzanıp uyuyanları da sıklıkla görmekteyim…
Ha, bir de siz siz olun su ihtiyacınızı önceden giderin, zira havaalanında küçük bir pet su 4 lira ?… Uyanıklık yapıp da (!) çantanızda, el baajınızda su geçirmeye sakın kalkışmayın, anında el koyuyorlar ?… “Güvenlik açısından ne mahsuru olabilir ki ?…” demeyin, esas amaç içerde susyanlara 4 papel karşılığı istediğin kadar su alıp içebilir, hatta uçağa da taşıyabilirsin ?…
Ama dışarıdan içeri sokmak “Yassah” !…
Havaalanlarındaki taksiciler de alem ?…
Yanlarından geçerken, “Taksiii…”, “Taksiye ihtiyacınız var mı ?…” diye insanları bunaltıyorlar ?…
Yahu taksiye ihtiyacım olsa zaten senin demenle aracına binmem ?… Üstelik kör de değilim, önümde sıralanmış taksileri görüyorum ?…
Diyelim taksiye ihtiyacınz var ?… Sıradakine yanaştınız ?… Hemen bir soruyla
karşılaşmanız olasılığı yüksek; “Nereye gideceksiniz ?… Köftehor sanki vize verecek, sanki beleş götürecek ?… Güzergah beğenirse “Bin !…” diyecek ?…
Sabiha Gökçen’den dönüşte, güvenlikten geçerken önümde Antalya’yı parselleyen Arapların hassı bir “Top Model” (!) vardı… Tepeden tırnağa simsiyah bir çarşaf… Yüzünde de model kıyafetini (!) tamamlayan siyah bir de tül peçe vardı ?…
Neye yalan söyleyeyim, içindekinin kadın mı, yoksa erkek mi olduğu meçhuldü ?…
Zaten erkek ve bayan güvenlik görevlileri, X-Ray cihazı da nedendir bilinmez avaz avaz ötünce, ince bir üst araması için birbirlerine bir süre bakışıp durdular ?…
Herşey bir yana, bu cehennem sıcağında
bu modayı (!) takip edip, böylesine cesur uygulamak (!) büyük özveri ister ?…
Hazır Antalya’dan söz etmişken, Arap kökenli misafirlerimiz (!) Antalya’da bir çöp kirliliği yaratmış durumdalar ?… Büyükşehir Belediyesi de ilaçlamayı ağırdan alınca şehri kara ve sivri sinekler adeta istila etmiş durumdalar…
Sinek savarlar fayda etmiyor ?… Uçak savar da kullanılamayacağına göre, bu çileyi çekeceğe benzeriz ?… Konunun uzmanı üst düzey bir yönetici bu istilanın sebebinin şehirde larva dönemini pas geçip (!) ilaçlamaya çok geç başlayan ve de zayıf kalan belediyeleri ve ve de ortalıktaki çöpler olduğunu vurguladı…
İşte böyle sevgili okurlarım; Turizm cenneti yurdumdan bir de böyle nahoş manzaralar var !…
Tabii ki oluşmuş bulunan gündem ve tırmanan sorunlar, endişeli bekleyişimiz yanında devede kulak ?… Ama tuz biber ekiyor ya ?… Bizim sinir katsayımızın yukarılara tırmanmasına eşlik ediyor, tetikliyor ?…