AZİZ ERGEN KOMUTAN GENE ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU…
“DEMOKRASİ İÇİN TARİHTEN DERS ÇIKARTMAK !…”
Hasan Uğur Epirden
Emekli Jandarma Kurmay Albay Aziz Ergen ile ilgili 0 temmuz tarihinde yayınladığım “O ÇUVAL HALA KAFAMIZDA…” başlıklı yazım çok büyük ses getirdi, sanırım komutanın bazı bilinmeyen konularda (!) daha çok açıklayıcı paylaşımları olacak ?…
https://epirden.org/2017/07/05/o-cuval-hala-kafamizda-hasan-ugur-epirden/
Bana değer verip üvenerek, tarihe çok önemli ontlr olarak düşecek bu açıklmaları için teşekkür ediyorum…
Türk Ordusunun böylesine duyarlı, onurlu bir subayının bu paylaşımlarında bazı parantezler mutlaka açılmalı, kmuoyu bilgilendirilmelidir ?…
İşte sayın komutan ile bir kez daha dertleşirken bana yazılı olarak yaptığı bir diğer açıklama;
Aynen yayınlıyorum…
“Tarih yanılmaz;
Gn.Kur.Bşk’nı, Gn.Kur.ikinci Bşk’nı, K.K.K’nı, Hv.K.K’nı, J.Gn.K’nı, K.K.Kur.Bşk’nı, EDOK K’nı, Donanma K’nı, Harp Akademiler K’nı, Donanma Kur.Bşk….
Tamamı esir alınmış ve başsız bir Ordu kalmış… 10 temel Harp Prensiplerinin temeli olan Emir Komuta prensibi zedelenmiş… Bin yıllık Ordu tarihinin şanlı şerefli tarihi ayaklar altına alınmış. Erkanı Devlet mensupları tatil, nikah, düğün, dost, akraba ziyaretlerinde, herkes keyfinde, aleminde…
Harp Okullarının öğrencileri ve mehmetçikler şehrin içerisine çıkartılıp halk ile karşı karşıya getirtiliyor… Üniformalı askerler dövülüyor, tekmeleniyor, boğazlanıyor… (Halka ateş açan asker ve rütbeliler tabiİ ki hak ediyordu)
Devlet yönetimi 15 yıl önce yürürlülükten kalkan OHAL’e dönüşüyordu…
Bu kalkışmayı önleyen yine TSK’nın ve Emniyet teşkilatının Atatürkçü personeli idi…
Peki son 20 yıldır TSK ve Emniyete sızan FETÖ’cu personeli kim korumuş, kim himaye etmiştir ?…
Yüksek Askeri Şüra’da irticacı personele kim şerh koymuştur ?…
Milli Ordumuza yapılan FETÖ kumpaslarında “Bu davanın savcısı benim !…”diyen kimdi ?…
Niçin 17/25 Aralık tarihine kadar “FETÖ” terör örgütü kabul edimeyip bir kutsal tapınak haline getirilmişti ?…
Darbenin siyasi ayağı niçin soruşturulmak istenmiyor, bundan kaçınılıyor ?…
Cevabı bulunamayan yüzlerce soru mevcut…. Devletin bütün kurumları tarikat ve cemaatlerin kontroluna geçmişse bu da mı destan ?…
250 vatandaş hayatını kaybetmiş binlerce kişi yaralanmıştır…. Devlet görevlilerinin eliyle sivil ve resmi kurumlara yerleştirilen bir terör örgütü yine aynı devletin vatandaşlarını öldürüp üzerlerine helikopter, uçak ,tank ve uzun namlulu silahlarla ateş açabildi…
Burada sorgulamamız gereken konu budur… Darbenin her türlüsü ülkemize zarar vermiş ve ekonomisini batırmıştır… Eğer darbenin yıl dönümünde bir afiş hazırlanacaksa ismi “Destan” değil, “Demokrasi için tarihten ders çıkartmak” olmalıdır !… Aksi taktirde Allah korusun, herkes sokaklarda birbirlerine karşı bir destan yazmaya kalkarlar ki bunun adı da “iç savaş “ olur…”