1950’li yıllara daha henüz ulaşmak üzereydi dünya…
Çocukluk anıları arasında hep ekonomik sorunlar ve savaş haberleriyle geçirmiş olan dünya gençliğinin canı sıkılmaktaydı…
Üstelik anne ve babaların, yani büyüklerin kuralları onlar için sıkıcı, bunaltıcı ve yanlıştı…
Artık çatışma ve ölüm haberlerinden bıkıp, usanmışlardı…
Oysa “Dünya Savaşı” yeni bitmişti…
Ama bu kez onun boşluğunu “Komünizm” tehlikesi almıştı…
Yani büyükler için hep bir tehlike, hep bir düşman vardı…
Hayatlarını hassas bir dengede sanki pamuk ipliğiyle tutmakta, geleceklerini“atom çağı”nın yarattığı yok edici bunalıma teslim etmişlerdi…
Yeni bir şeyler olmalıydı…
Gençleri hareketlendiren, duygulandıran, peşinden sürükleyen, kısaca hayatlarına renk ve anlam katan bir şeydi beklenen…
Bu kasvetli, ürkütücü ve usandıran hayatın kararttığı atmosferde yoğun bir başkaldırı, tabuları, yerleşik kuralların tümünü yıkma arzusu tüm gençliğin ortak duygusunu oluşturmuştu…
Bu bir isyandı !…
Bekledikleri lider, bir idol olarak sonunda geldi…
Hem de ruhlarını okşayan müzikle !…
Missisipili bir genç, uzun favorileri, daracık pantolonu, kıvrak ve seksi kalça figürleriyle söylediği parçalarla ve yaptığı danslarla ortaya çıktı…
Sesi ve şarkılarıyla hayattan bıkan, monotonluğunun yanında yaşama sevinci eksilen geçlere yepyeni bir dünya kurdu…
Bu Missisipili gencin adı ELVIS PRESLEY’di…
Artık tüm gençlik coşuyor, büyüklerin o monoton, basık ve çatık kaşlı dünyasına kafa tutuyordu…
“Rock and roll” isyanın, aşkın, neşenin, coşkunun müziğiydi…
Bu rüzgar kısa sürede bir kasırgaya dönüşecek ve Amerika’yı aşıp, dünyanın her yerini sallamaya başlayacaktı…
Böylelikle ELVIS, dünyada refahın, sonsuz barışın, kardeşliğin, mutluluğun, neşenin ve aşkın sembolü olmuştu…
8 Ocak 1935’te Missisipi’de dünyaya “Merhaba” diyen ELVIS, ilk çıkışını“Heartbreak Hotel” adlı parçayla yaptı…
Aynı yıl çektiği “Love Me Tender” filmi müziğiyle doruğa çıktı…
“It’s now or never” en popüler parçası oldu…
Yumuşak sesi, romantik parçalarıyla gençliğin ilham kaynağı olan ELVIS hayatının en büyük konserini 14 Ocak 1973’te verdi…
Bu dünyanın birçok ülkesinden inanılmaz rekor reytinglerle izlendi…
Ortalama 72,6 reyting alan bu konserde Filipinliler bu konuda başı çektiler ve tam 91,8 reyting yaptılar…
Bir kıyaslama yapılacak olursa, insanoğlunun aya bastığı canlı yayındaki reytingin üzerinde bir reyting alma ve dünyada en fazla kişi tarafından seyredilme oranı başarısını bu konserinin tekrar yayınında bile 51% ile elinde tutabilmiş bir ilahtı…
16 ağustos 1977’de dişçisinden çıktı, evine gitti…
İstirahat etmeliydi, zira onu ertesi gün başlayacak konser turnesi için akşam saatlerinde uçacaktı… Ama olmadı…
Ecel onu hiç beklemediği bir anda, sessizce odasında yakaladı…
Dünya şoktaydı…
Gençlik için artık derin matem vardı…
Bir efsane, bir ilah, “Rock and roll”un kralı artık yoktu !…
Bugün dünyada 2500 civarında ELVIS PRESLEY fan club sitesi var !…
Amerikan vatandaşlarının hala 45%’i ateşli birer ELVIS hayranı…
Her yıl dünyada bir milyonun üzerinde ELVIS albümü satılmakta…
Her yıl sadece Amerika’da 50’nin üzerinde şehirde 1500’e yakın “ELVIS benzerleri” yarışması yapılmakta…
Memphis’te bulunan ve hayatının sonuna kadar yaşayıp, öldüğü ev “Graceland”, Amerika’da “Beyaz Saray” sonrası en fazla ziyaret edilen yer olma özelliğini hala korumakta…
Ve işin en ilginci; ölümünün 40. yılında dünyanın en çok para kazanan sanatçısı hala ELVIS !…
Kralın 16 Ağustos 1977’deki vefatından sonra sevenleri onu asla unutmadı…
11 ağutos 19 Ağustos arası tüm dünyada Elvis Presley haftası olarak kutlanıyor…
Ülkemizde Elvis parçalarını en iyi yorumlayan 2 çınar olan rahmetli Erol Büyükburç ve Yaşayan Efsane Ersan Erdura‘dan sonra o bayrağı devralan Volkan Erk “Elvis Presley Tribute” konserleriyle fırtına gibi esiyor, nefes kesiyor…
https://www.youtube.com/watch?v=WaTYozEQeIg
Sanatçı “Kırmızı Ay” isminde çıkardığı yepyeni bir albümüyle de göz dolduruyor…
https://www.youtube.com/watch?v=1xf57RO7HDM
Ajansımızın bu değerli sanatçısının konserlerini düzenlemek isteyenler bizleri arayabilirler…