ERKEK KILIĞINA GİRMİŞ KAHPE YARATIKLAR… / Hasan Uğur Epirden

Beni bu yazıya zorlayan, sapık zihniyetteki bazı erkek müsvetteleridir..

Aşağıdaki tablo çerçevesi dışında kalanların hoş görüsüne ve iznine sığınıyorum…

Evet, beni bu yazıyı yazmaya zorlayanlar, her türlü sapık ilişkilerin içine giren, ancak ailesindeki kızını, kardeşini sırf üç kuruşluk bir başlık parası için elin boktan herifine peşkeş çekip, bu namus anlayışıyla (!) gurur duyan, böbürlenen ciğeri beş para etmezlerdir…

Onların gözünde; alın teriyle çalışıp, ekmeğini çıkaran, tahsilli, kültürlü, kendisine seks salyalarıyla asılan erkeğe boyun eğmeyen, kimselere “Eyvallah”ı olmayan kadın “Orospu”, kendisine seks köleliği yapıp, bilmem kaç çocuk veren, evde hapsedip, temizliğe, karnını doyurmaya mahkum ettiği, boktan diziler ve evlilik programlarıyla geri kalan vaktini değerlendiren namuslu (!) kadındır…

Tek derdi önüne gelen kadın ile yatmak kalkmak olan bazı ağabeylerin kız kardeşlerine birileri yan göz ile bakıyor, platonik sevgi besliyor diye, kızı bir gence gönül verdi, elini tutturdu diye babaların, “namus” temizliği (!) için katil olduklarını çok gördü, hala da görmeye devam ediyor bu ülke…

Bu ülke, bisiklete biniyor diye bir kadına “yollu” diyecek zihniyettekileri, tecavüze uğramış, katledilmiş bir kız çocuğunun arkasından “orada ne işi vardı ?…”, “onu niye giydi ?…”, “niye güldü” diye yargılayanları, üç yaşında bir çocuğa tecavüz eden puştu “takım elbise giydi, sakal traşı oldu, mahkemede konuşmadı” diye ceza indirimi verenleri, karısını, kızını, evladını döverek eğiten (!) yaratıkları az görmedi ?…

Hani, nerede hiç bir alt yapısı olmayan, eğilip bükülen ahlak, namus, örf, adetler ?…

RTÜK denen, ne halt ettiği ve yediği belli olmayan bir resmi devlet kurumu var !… Sözde işi radyo ve televizyon programlarını denetlemek ?…

Vurdulu, kırdılı, silahı bol, argo dublajlı, arsızlığı tescillenmiş dizilerin yanında, çoğu kurmaca, senaryolu çöpçatan evlilik programlarını, oralardaki hır, gür, kavga, hakaret, rezalet, gürültüleri evde oturup çitleyerek zevkle ve heyecanla (!) izleyen kadınlara eşlik etmekte… Ama filmlerde sigara ve içki kadehlerine düşman ?…

Sunuculuğa soyunup, bilgelik taslayarak (!) program yapan kadın bilmem kaç evlilik yapmış, devamını becerememiş, kendinden gençlerle kırıştırmış, şimdi abla, hatta anne modunda, izdivaç bahanesiyle, ekran budalalığıyla ünlü olmak (!) için sıraya girip yarışan (!) çocuğu yaşındaki gençlere “çocuğum…” diye şevkatle (!) seslenip, onları buluşturup, çöpçatanlık yaparak tavsiyelerde bulunuyor…

RTÜK sadece seyrediyor…

Hayret ettiğim bir başka tür kadınlar da gittikçe çoğalıyor ülkemizde…

Maço” erkek budalası hatunlar, iç çamaşırsız örtünerek (!) şeriat” isteyenler…

Aslında çözüm basit… Bu koşullara pek uygun bazı Arab ülkelerinde bayağı tatmin (!) olmaları mümkün…

Bir toplum kadınına ne kadar değer verip öne çıkarırsa, kadın-erkek eşitliği”ne önem verirse, kadınını ne kadar severse, sayarsa o toplum o kadar güçlü olur…
Ancak ülkemizde hemen çirkin sıfatlara maruz kalan genç kızlarımızın, kadınlarımızın genelde en büyük sorunları, babaları, abileri, kardeşleri, sevgilileri, kocalarıdır…
Bir de, yollarda, otobüslerde, barlarda, marketlerde aklınıza gelecek her yerde onları sindiren sapık, kansız aykırı, ciğerleri beş para etmaz yaratıklardır…

Kadını aşağılayan, hor gören, çalışmasını, okumasını, üretmesini engelleyen ülkeler bellidir… Türkiye de işte hızla bu geri kalmış, örümcek kafalıların günden güne çoğalmakta olduğu bir ülke haline dönüştürülmektedir…

Çok iyi biliyoruz ki, kadınına sahip çıkmayan, değer vermeyen, yobazlıkta sınır tanımayan hiç bir ülke iflah olmamış, top yekün batağa gömülmüştür…


Cesurca düşünelim; sporda, bilimde, ilimde, sanatta, teknolojine vb. insanlığa dair nüfusumuza orantılı olarak başarımız ne kadar ?…

Atatürk kızları/kadınları olarak nüfusumuzun kaçta kaçı çağdaş, kültürlüdür, kendisini erkekle eşit görmektedir ?…

Kadınına sahip çıkmayan, örümcek kafalı yobaz güruhun cirit attığı Pakistan, Suudi Arabistan, Yemen, İran’ın durumu ortada…

Bu kadar çocuğun, kadının şiddet gördüğü, tecavüze uğradığı, yasaların da çok yetersiz kaldığı, neredeyse bu tür suça “gel gel” yaptığı (!) bir ülkede demokrasiden, hatta daha da ileri gidiyorum, medeniyetten nasıl söz edilebilir, sorarım ?…

Ramazanda bir bardak su içsen linç edileceğin bir Anadolu şehrinde bir çocuğa organize tecavüz edildi, sırtını devlete dayayan bir vakıfta (!) birçok erkek çocuk kirletildi, tecavüzcüler ellerini kollarını sallaya sallaya ortalıkta dolaşmakta… Tüm bunlara susanların Türk kızlarına laf etmeye nasıl hakları olabilir ?…
180.000 çocuk gelin var bu ülkede…
Bu ülkede çocukların cesedi yollardan, çöplerden toplanıyor…

Bu ülkede her gün “namus cinayeti” kisvesi altında bir kadın öldürülüyor…

Erkek kılığına girmiş kahpe yaratıklar;
Sizlere söyleyecek söz bulmakta, küfür tanzim etmekte zorlanıyorum !…

Aynı ülke havasını solumaktan da kahroluyorum !…

1 Comments

  1. Hasan bey , uzun zamandır yazılarınızı takip diyorum .İlk kez sizi tabiri caizse freni patlamış kamyon gibi gördüm. Bıkmadan yılmadan yazıyorsunuz .Toplumun kanayan yaralarına değinmişsiniz .Biraz sert mi olmuş yazınızın içeriği sanki ? Toplamış , biriktirmiş bırakmışsınız çağlayan gibi gürül gürül , toplumun büyük çoğunluğunun hislerine tercüman olmuşsunuz . Televizyon kanallarındaki rezilliklerinden tutunuz da ,toplumdaki çarpık yaşama ayna tutmuşsunuz . Nafile mi çabalıyorsunuz acaba ? Zaman zaman duvar tenisi oynuyormuş hissine kapılıyor musunuz ? Vuruyorsunuz geri geliyor ,vuruyorsunuz geri geliyor öyle değil mi ?

    Beğen

Yorum bırakın